Başkalarına karşı nazik olmayı öğrendik. Affetmeyi, susmayı, anlamaya çalışmayı… Ama sıra kendimize geldiğinde en küçük hatamızda bile kendinizin en acımasız yargıcı olduk. Kendi yorgunluğumuzu hiçe saymayı marifet sandık.
Oysa gerçek merhamet, dışarıya değil içeriye döndüğünde büyür. Kendi kalbini dinleyebildiğinde, “Ben de hata yapabilirim” diyebildiğinde. Bir sabah uyanıp “Kalk, denemeye devam edelim” diyebildiğinde…
Çünkü merhamet kendine acımak değil
Kendine yoldaş olmaktır. Önce kendi kendinin sırtına elini koymaktır. Kendi içindeki üşüyen çocuğu battaniyeyle sarmak, elini tutmaktır…
Kategori: Uncategorized (page 1 of 1)
Yaptığım hatalar bana çok şey öğretti. Bunları geç anladığım için kendime kırgın olsamda geriye dönüş mümkün değil!
Bu sıralar beynimde hep aynı ses dönüp duruyor: ” İnsan güzel sevmeli!” Güzel sevmeli işte… Hayat ne üzmeye değiyor ne de üzülmeye. Ne üzülünce elimize birşey geçiyor ne de üzünce.
Toplumsal yozlaşma burada da kendini gösteriyor. Sevmekten bahsediyoruz; bunalımlar geçiriyoruz, kavgalar ediyoruz. Hepsi bir yana yarenimizi öldürüyoruz! Biz sevmek fiilinin ne demek olduğunu bilmiyoruz, bu durum da değil sevmeyi insana insanca değer vermediğimiz ortaya çıkıyor. Sevmek bu değil arkadaş!!!
Birde sevdiğini değiştirmeye çalışanlar var. Seven kişi neden bu çabaya girer anlamıyorum… Ben karşımdaki kişi afiyet olsun, sen nasılsın gibi dönütler vermemesine takılan biriyimdir. Ama onu değiştirmeye hakkım yok ki? Bırakın uçmak kuşlara münhasır olsun.
Yanlışlarımız olabilir, hatalar yapmış olabiliriz ve zaman su gibi geçmiş olabilir … Ne olursa olsun, İnsan güzel sevmeli.
Ve biz insanlar sevmek fiilinden önce sevmeyi öğrenmeliyiz. Sevmek nefes almaktır! Hayal kurmaktır… Biz sevmek deyince başlangıçta arabeske bağlıyoruz. Bunu yapmayın.
Adım atmadan sonuç olmaz ki? Her sonuç bizi efendiliğimizden uzaklaştırmamalı. Bunun farkında olup, saplantı haline getirmeyin. Sevmek güzel şeydir.. Kimi sevmen gerektiğini biliyorsan, yüreğin rahatsa, davranışlarınla hak ettiği değeri gösterebiliyorsan! Sevmek güzeldir…
Unutmayın: ‘Sevilmek kadar güzel şey sevmek…
İnsanoğlu neden hep birine sığınma ihtiyacı duyar hiç düşündünüz mü? Bence düşünülmesi gereken bir konudur bu. Neden yalnız olamayız bir türlü bu hayatta?
Peki,
Hayat; yaşamak mı? Hatırlamak mı?
Hayat; bir bakış, bir söz, bazen bir sessiz kalış….
Onca seneler neler attık içimize?… Bir reklamda, ” Neler geçer içimden ama ses çıkarmam ” diyen bir boru gibi uçsuz bucaksız yüreklerimize neler sıkıştırdık?..
Sizce hatırlamak nasıl bir şey, bence eski bir tünelin içine girip de karanlığın içerisinde yolu aramak gibi sanki… hatırladıkça, hatırladığın yerin ışığı yanıyor, orası aydınlanıyor…. Kısa da olsa bir ümit doğuyor derinlerde. Çünkü geçmişteki güzel şeylerin lambası aydınlandı….
Peki; hatırladığın gibi mi? Hatırlamak istediğin gibi mi?
Bazen bir kişi, bir olay canlanır, karşında; küçüklüğün, şahit olduğun bir sahne… sonra,
Tekrar tekrar oynar gözünün önünde,
Bizi biz yapan yaşadıklarımız mı? Hatırladıklarımız mı?
Şubat 2016